Yeşil mutabakat için ilk adım tekstil sektöründen geldi

Turkishtime Dergi

Avrupa Yeşil Mutabakatı için tüm dünyada üretimde dönüşüm süreci hızlanırken, sektörler bazında ilk adım tekstilden geldi. Sürdürülebilirlik eylem planını oluşturan sektör, kalıcı bir dönüşüm sağlayarak, küresel ihracattaki pazar payını artırmayı planlıyor.

Avrupa'nın ikinci, dünyanın beşinci büyük ihracatçısı olan Türk tekstil sektörü, sürdürülebilirlik konusunda ilk adımı atan sektör oldu. Yılın ilk yarısında 6,2 milyar dolar ihracatla tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştiren sektör, ‘sürdürülebilir tekstil’ vizyonunu tüm sektörde tabana yayacak. Bu kapsamda eylem planını hazırlayan sektör, kalıcı bir dönüşüm sağlayarak küresel ihracattaki pazar payını artırmayı ve Avrupa Yeşil Mutabakatı normlarına üst düzey uyumu hedefliyor. Plan kapsamında tekstil sektörü atık suların geri kazanımı, sektörün enerji tüketiminin azaltılması, geri dönüşüm gibi birçok önemli konuda somut adımlar atacak.

'Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı' toplantısında; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, TİM Sektörler Konseyi Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Başkanı Zeki Kıvanç, Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Fikret Kileci yer aldı.

Bilim kurulu oluşturulacak

Tekstil sektörünün başarılı ihracat performansına rağmen çevre kirliliği noktasında olumsuz bir algı ile karşılaştığına dikkat çeken TİM Başkanı İsmail Gülle, sektörün oluşturulan bu negatif algıyı iyileştirmesi için bu toplantının bir adım olduğunu, bundan sonrasında da çok önemli adımlar atılacağını söyledi.

'TİM Sanayide Sürdürülebilirlik Bilim Kurulu' üzerinde çalışmalar yaptıklarını belirten Gülle, "Çalışmalarımız neticesinde yakın zamanda kurul üyelerini kamuoyuna açıklayacağız. Bilim kurulumuz, sanayide sürdürülebilir politikaların belirlenmesi ve uygulanması noktasında sektörlerimize rehberlik ederek, yeşil dönüşüm sürecinde kritik bir sorumluluk üstlenecek. Eylem planımızdaki hedefleri bir bir gerçekleştirerek, Türkiye’yi sürdürülebilirlik alanında marka ülke haline getireceğiz" dedi.

"Tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi, tedarikçilerimizi ve ihracatçılarımızı doğayı ve çevreyi önceleyen bir üretim anlayışına davet ediyorum" diyen Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelin, fabrikalarımızın eski altyapılarını yenileyelim. Yıkama ve boyama suyu altyapısını ayırıp, yıkama suyunu geri kazanalım. Yıkama ve boyamada daha az su kullanan teknolojileri yaygınlaştıralım. Üretimde mümkün olduğunca fosil yakıtların payını azaltalım."

Kamu-özel sektör işbirliği gerekli

'Sürdürülebilirlik Eylem Planı’ ile sürdürülebilirliği sektörde tabana yaymayı hedeflediklerini İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, şu değerlendirmelerde bulundu: "İhracatta öncü olduğumuz gibi bu konuda da öncü olmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik olgusunu, bir risk değil dönüşüm süreci olarak görmeli ve fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Bu hedefler ancak kamu-özel sektör iş birliği ortak vizyonu ile başarıya ulaşabilir. Tarım ve Orman Bakanlığımız ile organik pamuk üretiminin daha fazla teşvik edilmesi için pamuk prim fark desteğinin artırılması ve üretim alanlarının artırılması çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ticaret Bakanlığımız ile sektörümüzün sürdürülebilirlik politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için girişimlerde bulunuyoruz. Hammadde niteliğine sahip geri dönüştürülmüş tekstil ürünlerinin ithalatındaki zorluk, sektörümüzün yaklaşımıyla uyuşmuyor. Sektörümüzün sıfır atık yaklaşımı ve sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde geri dönüştürülmek üzere kullanılmış giyim ürünleri ithalatının, iç piyasa dinamiklerini bozmayacak şekilde Ticaret Bakanlığımızın denetimi ve kontrolüyle kolaylaştırılması gerekiyor.”

Katma değerin artırılması amaçlanıyor

Türkiye'de sürdürülebilirlik farkındalığını artırmak ve gelecek dönem uygulamalarına zemin hazırlamak için çok önemli bir atılım yapıldığını vurgulayan TİM Sektörler Konseyi Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Başkanı Zeki Kıvanç, “Çevreye duyarlı sürdürülebilir üretim Türkiye’miz ve dünyamız için bir tercih değil bir zorunluluktur. Türkiye sanayisinin daha temiz üretim yöntemi ve faydaları konusunda teknik kapasitesinin geliştirilmesi ve farkındalık düzeyinin artırılması için 'Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı' büyük önem taşıyor. Rekabet gücümüzü korumak, daha çok ve uzun süreli katma değer yaratmak için hazırladığımız sürdürülebilirlik eylem planı çok önemli.”

Karbonsuzlaştırma hamlesi yeni yatırım fırsatları oluşturacak

Eylem planının sektörün Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecini hızlandıracağını ve küresel ticaretteki pazar payını artıracağını belirten Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Fikret Kileci, “Üretim sürecinde elektriği yoğun olarak kullanan tekstil gibi ihracatçı sektörlerimizin, AB ihracatında karbon engeline takılması riski bulunuyor. Bu sektörlerimizin karbonsuzlaşması, uluslararası rekabet düzeyini korumamız açısından yüksek önemdedir.

Dolayısıyla Türkiye’nin bir an evvel karbon yoğunluğu düşük bir üretim modeline geçmesi ve ekonomisini bu çerçevede şekillendirmesi gerekiyor. Özellikle belirtmek gerekir ki bu dönüşüm; bir zorunluluk olarak değil, sürdürülebilir kalkınma için bir fırsat olarak görülmelidir. Ülkemiz üretimde karbonsuzlaşma süreciyle birlikte güçlenecek teknoloji ve finans sektöründe, yeşil teknoloji yatırımları ve sürdürülebilir finansman modelleri gibi önemli fırsatlar yaratabilir" dedi.