Azure Grup, aşıyla ilgili lojistik sorunsalına deva olmaya aday

“Bitmeyen Felaket” olarak yorumlanan COVID-19 ile ilgili geçtiğimiz haftalarda Pfizer- Biontech tarafından geliştirilen aşı, birçok ülke gibi Türkiye için de umut oldu. -70 derecede taşınması gereken COVID-19 aşısının nakliye sorununa çözüm aranırken, aşının Türkiye topraklarına getirilmesi, daha da ötesi dağıtımının gerçekleştirilmesi ile ilgili Azure Grup’tan milyonlarca kişiye deva olacak bir el uzandı. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunan; lojistik sektöründe yarım asra yaklaşan tecrübesiyle hizmet veren Azure Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı olan Erkan Gül, söz konusu desteğin detaylarını Turkishtime’a anlattı.
Röportaj: Filiz Özkan
Sağlık Bakanlığı’na destek çağrısı yaparak, “Altyapımız hazır. Almanya’dan aşıları Türkiye’ye ücretsiz taşıyabilir, içeride de dağıtımını yapabiliriz” dediniz. Pfizer-Biontech aşısının önemli dezavantajlarından birinin -70 derecede saklanması ve nakil gerekliliği olduğu belirtiliyor. Çok kritik ve bu kadar önemli bir tedarik zinciri için Azure Grup’un alt yapısı nasıl? Azure Grup daha önce böylesi bir taşıma yaptı mı?
Lojistiğin yanı sıra petrol, enerji ve dış ticaret sektörlerinde hizmet veren firmamız çok uzun yıllardır taşımacılık alanında faaliyet gösteriyor. Ülkemiz ve vatandaşlarımız için söz konusu aşıların -70 derecede taşınabilmesi için altyapı ve Ar-Ge çalışmalarımızı yaptık. Uzun zamandır yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmaları sonucunda söz konusu aşının taşınabilmesi için gerekli olan soğuk zinciri sağlayabiliyoruz. Soğuk zincir araçlar, özel paketleme ve kullanacağımız karbondioksit gazı ile -78 dereceye kadar aşıyı korumak ve sevk etmenin mümkün olduğunu gördük.
Bugüne kadar sağlık sektöründe hiçbir faaliyetimiz bulunmadı fakat gerekli çalışmaları yaptıktan sonra bu alanda da ülkemiz adına faydalı çalışmalar yapabileceğimizi net bir şekilde gördük. Almanya-Türkiye arası taşımaları kara yoluyla yapmaya hazır olmakla birlikte depolama ve Türkiye’nin de dört bir köşesine ulaştırabileceğimizi de bildirmek istedik.
“TESLİMAT HASTANELERE OLMALI”
COVID-19 aşısını -70 derecede Almanya’dan buraya getirdiniz, Türkiye’de aşıyı depolayabileceğiniz, bireylerin eczanelerden temin etme sürecine kadar bir çözüm öneriniz var mı?
Aşıyı getirip aslında direkt hastanelere vermek gerekiyor. Eczanelerin bunu yapabilecek alt yapıya sahip olduklarını sanmıyorum. Devlet hastaneleri ve özel hastanelere teslimatlar gerçekleştirilebilir. Ardından da randevu sistemi ile halk hastanelerine gidilerek aşı olunabilir. Bu kısımla ilgili altyapıya dair düzenlemelerin sağlıkçılar ve devlet tarafından oluşturulması gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı’na destek çağırınızdan sonra sizinle bağlantıya geçen oldu mu? Gelişmeler ne durumda?
Bu çağrımız çok yeni olduğundan henüz bir geri dönüş olmadı. Bizim üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu bildirmek isterim. Zor dönemlerde tüm iş insanlarımızın bir araya gelerek ortak çözümler oluşturarak hızlı sonuçlara gidebiliriz.
“ANA KONU; DOĞRU PAKETLEME VE SOĞUK ZİNCİRDE KORUMA”
Turkishtime olarak geçtiğimiz günlerde Turkish Cargo Genel Müdürü Turhan Özen ile COVID-19 aşısının lojistiği üzerine özel bir röportaj yapmıştık. Bu işin önemli bir ayağı da; lojistik yöntemlerin entegre bir şekilde çözüm üreterek aşı tedarik sistemi oluşturması olsa gerek. Bu noktada Turkish Cargo ile ortak çalışma sistemi oluşturulabilir mi? Ya da başka lojistik çözümcülerle ortak planlarınız var mıdır?
Henüz kimseyle görüşme imkanımız olmadı. Tüm bu süreci kendi araçlarımız ve mevcut ekipmanlarımıza ek yatırım yaparak çözebilecek güce ve tecrübeye sahibiz. Turkish Cargo ile tabii ki ortak hareket edebilir, ortak çözümler bulabiliriz. Buradaki ana konu; aşının doğru paketlenmesi ve soğuk zincirde korunması.
Biraz da Azure Grup’u tanıyabilir miyiz? Azure Grup kimdir? Ne tür çözümler üretir?
Azure Grup’un temelleri 1976 yılına dayanmaktadır. Hatay merkezli Surat Uluslararası Taşımacılık firmasının ikinci kuşak temsilcisi olarak yurt içinde ve yurt dışında; lojistik, akaryakıt, ihracat ve ticaret alanlarında faaliyetlerimiz bulunmaktadır. Bugün Avrupa, Çin, Orta Doğu ve Afrika gibi farklı coğrafyalarda farklı alanlarda farklı ticari faaliyetler yürütmekteyiz. Ülke ekonomisine ve bizden sonraki gelecek olan yeni nesle destek olabilmek için yeni projeler üretmekteyiz. Türkiye’de yüzlerce genç istihdama destek verecek lokal E-lojistik + E-ticaret ve kargo+kurye gibi yeni nesil projeler hazırladık ve bu projeleri 2021 itibariyle yavaş yavaş duyurmaya başlayacağız.
COVID-19 sürecinde tüm ülke ekonomileri ve firmalar zorlandı. Peki sizin için 2020 yılı nasıl geçti? İş yerinizdeki hesap, pazarınıza uydu mu?
Herkes gibi bizler de 2020 yılının ilk çeyreğinde biraz zorlandık ve hemen mevcut işleyişte farklılıklar yapmak zorunda kaldık. Hayata geçirdiğimiz bu yenilikler sayesinde de kaldığımız yerden çok kısa bir zaman içerisinde toparlandık. Diğer yandan maalesef evdeki hesap çarşıya uymadı çünkü, pandemi sürecinden tüm dünya bir anda etkilendi ve kilitlendi. Fakat bizim ticari bakış açımızda her zaman riskli bölgeler ve riskli ülkelerde ticaret yapmak vardır. Biz bu ülkelerde ticaretimizi büyütmeye karar verdik ve doğru adımlar attık. Bu yüzden de ilk altı ay içerisinde çalışmalarımızda hız kazandık, istihdamı artırdık yeni yatırımlara girdik. Söz konusu yatırımları yapmaya devam ediyoruz.
“İPEK YOLU PROJESİ’NDE CİDDİ MESAFE ALDIK”
Azure Grup’un 2021 hedefleri arasında neler yer alıyor? Kısa-orta ve uzun vadeli planlarınızdan bahseder misiniz?
Londra, İtalya, Almanya’da yeni depolarımız ve yeni oluşturduğumuz micro dağıtım servisimiz bulunuyor. 2021 yılında da bu yapılanmaları büyütmeye gayret edeceğiz. İpek Yolu Projesi’nde son altı ayda ciddi bir yol aldık. Bu konuda ayda iki kez kendi blok trenimizi hareket ettirmek istiyoruz. Bunun için Çin ve Kazak devlet demiryolları ile görüşmelerimiz devam etmektedir. 2021 yılında bunu da başlatmış olacağız.
Türkiye’deki akaryakıt dağıtım firmamızın bayi sayısını 2021’de 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu noktada yabancı bir ortak alabiliriz eğer ortak noktada anlaşırsak bayi ağımızı çok kısa bir sürede 300 istasyona çıkabiliriz hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar kısa bir sürede bunu gerçekleştirebiliriz.
2021 yılında aynı zamanda uluslararası E-ticaret platformumuz da devreye girmiş olacak. Bizim için 2021- 2023 arası yükseliş dönemi olacaktır. Krizleri fırsatlara çevirebilirsek ülke olarak da çok hızlı bir yükseliş sağlayacağımızdan hiç kuşkum yok. Dediğim gibi gerek ülke ekonomisi adına gerekse de lojistik sektörü adına uluslararası ticari bağlantı ve girişimler konusunda elimizden gelen her türlü desteği herkese vermeye hazırız.
Son olarak da sizi tanıyabilir miyiz? Erkan Gül kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Antakya / Hatay doğumluyum. Yemekleri ile meşhur dostluğun ve hoşgörünün başkenti Antakyalıyım. Hiç Antakya’da yaşamamış olmama rağmen her sene mutlaka gider, dostlarımı da götürürüm. 16 yaşımda ABD’ye okumak için gittim ve 12 yıl boyunca orada yaşadım. Üniversitede ekonomi ve uluslararası ticaret üzerine lisans ve yüksek lisans eğitimi aldım. Akla hayale gelmeyecek birçok farklı işte çalıştım. Kendi paramı kazanmaya başladığımda ise henüz 17 yaşımdaydım. Son dört yıldır Londra, Fransa ve İstanbul üçgeninde yaşıyorum.
Aile şirketimiz olan Surat Nakliyat, ülkemizin en eski nakliye firmalarından bir tanesidir. O yüzden ister istemez bu işin içerisinde doğmuş ve büyümüş oldum. En çok sevdiğim şey ise çalışmak ve üretmek. Benim için başarı, başka bir insana destek olabilmektir.