Too Many Chiefs, Not Enough Indians!

İzzet Selçuk Şağban

Bir Amerikan atasözü ile güne başladık; şef çok, ama yeteri kadar çırak yok…

Tüm kültürlerde, özellikle ülkemizde bu atasözünün muadili bir çok deyiş var; en sevdiklerimi paylaşmak isterim.

* Sen hacı ben hacı; kim olacak boyacı!
* Sen dede ben dede; bu atı kim tımar ede!
* Sen ağa ben ağa; bu ineği kim sağa!

Bu sözler doğuştan genlerimize işlenmiş huylar mıdır! yoksa atalarımızın sözünü çok mu dinliyoruz bilmem ama; her yıl sonuçlarını takip ettiğim "Dünya Rekabetçilik Raporu ve Endeksi" bu konuyu sayısal olarak ele almış...

Küresel Rekabet Raporu ve Endeksi dünya ülkelerinin, rekabetçilik puanlarına göre sıralanmış bir listesidir. Ülkelerin rekabetçilik puanları Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından her yıl tekrar edilen kapsamlı bir çalışma ile ölçülür. Dünya Ekonomik Forumu, yıllık düzenli toplantısını, İsviçre'nin Davos kentinde Ocak ayı içerisinde gerçekleştirir.  Yapılan çalışma, raporda yer alan 131 ekonomiden 11.000* iş dünyası lideri ile yapılan anketler sonucu gerçekleştirilmiştir. Anket soruları, bir ekonominin iş ortamını etkileyen ve kalıcı ekonomik kalkınmanın kritik belirleyicileri olan geniş bir faktörler yelpazesini kapsamayı amaçlar.  Sıralamalar, kamuya açık kesin verilerin kombinasyonu ve yönetici görüş anketlerinin sonuçları esas alınarak gerçekleştirilir.  (*Wikipedia)

Dünya Rekabet Raporu 2019 raporunu (linki aşağıdadır) sizler için inceledim ( küresel rekabet raporu bu örnekte 141 ülke dahil edilerek incelenmiş) : Türkiye bu ülkeler arasında tüm veriler değerlendiğinde 61. Sırada; bugün sadece iş gücü piyasası ile ilgili bölümleri yorumlayacağım:

http://www3.weforum.org/docs/WEF_TheGlobalCompetitivenessReport2019.pdf

Tabloya ilk baktığınızda en dikkat Çekici istatistik “İş gücü piyasası etkinliği“ 2018 yılına göre  141  ülke arasında 126. Sıradayız; bu senede değişen bir şey yok işte bu ülkenin temel sorunu burada; bu verimliliği artırmadan; hacılar boyacı olmadan; dedeler at tımar etmeden; ustalar arada salata yapmadan; ağalar inek sağmadan tüm yazılanların boşa gideceği aşikardır.

Bu temel soruna neden olan bazı istatiklere bakarsak :

*İşçi haklarında 109. Sıradayız.
*İşveren işçi ilişki kalitesinde 118. Sıradayız.
*Kadın işçi ücretlerinin / erkek işçi ücretlerine oranınında 112. Sıradayız.
*İşgücüne uygulanan vergi oranlarında 93. Sıradayız.
*İşgücü eğitim süresi ve kapsamında 122. Sıradayız.
*İşgücünün hizmet içi eğitim kalitesinde 128.sıradayız
*İşgücü piyasasına girecek mezunların iş ile ilgili kabiliyet düzeyinde 103. sıradayız.
*İşgücü piyasasında dijital beceriye sahip kişi sayısında  116. sıradayız.
*Kaliteli ve donanımlı İşgücüne ulaşma kolaylığında 99. sıradayız.

şeklinde devam ediyor; onlarca farklı veriye rapordan ulaşabilirsiniz.

Ez cümle satın alma gücü paritesine göre 13. Sırada yer alan Türkiye'nin uluslararası arenada var olmaya, rekabet etmeye devam edebilmesi için başlangıcı buradan yapmalıyız.

“Rekabet dünyasında iki seçeneğiniz vardır. Kaybedebilirsiniz. Ya da kazanmak istiyorsanız değişirsiniz.”  Lester Thurow (1939-2016; Ekonomist, Massachusetts Institute of Technology)

Güzel bir hafta olsun. 

Selçuk ŞAĞBAN
Yönetim Danışmanı