Türkiye’de tarım bürokrasisi…

Selçuk Şağban, koronavirüs salgını nedeni ile önemi daha da artan tarım sektörünü Turkistime için kaleme aldı…
Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 yılında kurulmuştur. Bu yıl Ekim ayında 97. Kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. Cumhuriyetin yapılanması çerçevesinde 1924 yılında Tarım Baknalığı kuruluyor. Zekai Apaydın bey yeni kurulan ülkenin ilk Tarım Bakanı olarak göreve başlıyor; görev süresi 1924 yılında sadece 5 ay sürüyor; görevi Şükrü Kaya beye devrediyor, ama kendisi de görevde 3 ay kalıyor, üçüncü Tarım Bakanı, Hasan Fehmi Ataç bey oluyor o da görevde 4 ay kalıyor. Özetle bir yıl bile geçmeden 3 bakan değişiyor. Sonraki 56 senede 33 farklı Tarım Bakanı görev yapıyor; Son 40 senede ise 18 Tarım Bakanı çeşitli sürelerde Bakanlıklar yapıyor. 2002 sonrasında göreve gelen tek parti döneminde ilk 13 yıl sadece 2 bakan görev yaparken; son 4 yılda; 4 farklı Tarım Bakanı görev yapıyor.
Cumhuriyet tarihinin en uzun Tarım Bakanlığı görevini 10 yıl ile Mehmet Mehdi Eker bey yaparken; geri kalan 87 yılda; 54 Tarım Bakanının ortalama çalışma süresi 1.5 yıl oluyor. Son 4 yılda 4 farklı Tarım Bakanı görevlendirilmesi de bu tarihi silsilenin son cümlesi oluyor.
Bu işin bürokrasi tarafına baktığımızda her Bakan ile birlikte atanan ve görevden alınan yüzlerce üst düzey bürokrat, sürekli silinen kurumsal hafıza, yeni gelen bürokrasi silsilesinin tekrar konuyu ele alması, her defasında konuşulan konuların tekrar tekrar gündeme gelmesi, yeni projeksiyonlar vs. vs…
Bugün bu konuya değinmemin asıl nedeni; şu an yaşadığımız Koronavirüs salgını nedeni ile dünyadaki en önemli konunun bir kez daha tarım olduğunun çok aleni bir şekilde açığa çıkması olmuştur.
Tarım sürdürülebilir olmalıdır, sürdürülebilir tarım projelerin kesintisiz devam ettirilmesi ve arkasındaki bürokrasinin konuyu yakından ve sürekli takibi ile olur; yakından ve sürekli takip ise; tarım konusunun yeteri kadar uzun bir süre için yetki devrinin bir ekibe devredilmesi gerekir.
Tarım Bakanımız Mehmet Mehdi Eker döneminde ihracatçı firmaların sorunlarını takip ederken açıkça şunu müşaade etme fırsatım oldu, bürokrasi dikey olarak 10 yıl boyunca ya hiç değişmedi ya da çok az değişti, bu sürecin Türk tarımının bugün geldiği noktaya ulaşmasında büyük bir katkısının olduğunu açıkça ifade etmek isterim.
Ez cümle, büyüklerimiz at koşarken tımar edilmez derler; sıkıntılı süreçlerden geçerken, anlık çözümler üretebilmek ve bunu hızlı bir şekilde uygulamaya koyabilmek için kurumsal hafızanızın çok iyi olması, konuya hakim uzun yıllardır konuları yakından takip eden bir bürokrasiye sahip olmak en büyük gerekliliktir.
Sağlıklı bir hafta dilerim. Lütfen EVDE KALIN!
Saygılarımla,
Selçuk ŞAĞBAN