Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür

“İnsan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır" veya "Unutkanlık insan halidir" anlamında kullanılan bir söz bugünkü başlığımız.

Türkiye bu unutkanlık olayında dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu ülkelerden biridir. Bugün her şeyi o kadar hızlı unutmaya başladık ki; bu konuya bir çözüm getirilmesi gerektiğini düşündüm. Sonuçta benim de unuttuğum bir çok konu olduğunu düşünerek; sivil toplum örgütü başkanlarından, akademisyenlere, eski bürokratlardan, gazetecilere, akil insanlardan, hocalarıma; hangi hususların bizlere söz verildiğini, bunların hangilerinin sadece teoride kaldığını, nelerin uygulanamadığını, nelerin yarım kaldığını ve ne zaman uygulanabileceklerini sordum.

Gelen yanıtları kendi notlarımla birleştirip aşağıya çıkardım. Bundan sonraki süreçte de gelen görüşleri yorumsuz olarak belirli aralıklarla sizlere hatırlatmaya karar verdim.

Gelin hep beraber bana gelen mesajlara, geldiği gibi yorum yapmadan bakalım:

• Amerika için stratejik sektörleri belirledik, her eyalete farklı yaklaşarak ihracatı artıracağız.

• ABD ile ticaret hacmimiz 100 milyar dolar olacak. RCA analizleri bize yol gösterici olacak.

• Yapısal reformlara ağırlık vermeliyiz.

• Türk Lirası ile karşılıklı ticareti artırmalıyız.

• Girdi Tedarik Eylem Stratejisini hayata geçireceğiz.

• İran ile tercihli ticaret anlaşmasını en kısa sürede hayata geçireceğiz.

• Ukrayna, Japonya serbest ticaret anlaşmaları 2019 yılı bitmeden devreye alınacak.

• Çin ve Brüksel’e tarım müşaviri atamaları en kısa sürede yapılacaktır.
• Dünya’da stratejik noktalara lojistik merkezleri kuracağız.

• 2023 ihracat hedefimiz olan 500 milyar dolar, yeni ekonomik programda revize edilerek 250 milyar dolar olarak belirlendi. 2020 yılı sonunda 190 milyar dolar ile yılı bitirip 2023 hedefine ulaşacağız.

• Mesleki eğitimi, üretimi destekleyecek şekilde geliştireceğiz.

• Kars - Tiflis demiryolunu açacağız (açılınca ne oldu?)

• Katma değeri yüksek mallara yöneleceğiz. (Son 20 yılda dahilde işleme izin belgesi kapsamında döviz kullanım oranı 45%’lerden, 70%’lere çıkmıştır.)

• Yıl boyunca sürekli fuar merkezi mantığında işleyen Türkiye Ticaret Merkezleri vasıtası ile ihracatçılarımız ürünlerini sergileme imkanı bulabileceklerdir.

• Yerel üretimi korumak için ilave vergi uygulaması koyacağız. Damping uygulamaları ile AB üzerinden gelen malların millileştirilerek ülkemize girmesine engel olacağız.

• Türkiye’yi dünya fuarcılığının Merkezi yapacağız, uluslararası nitelikteki yurt içi fuarlara ciddi destekler verecek, organizatörlerimizi güçlendireceğiz.

Bu konuların geldikleri son durumları ile ilgili kamuoyuna bilgi verilmesi, bana bu ifadeleri gönderenlerin en büyük temennileri.

Şimdiden herkesin Ramazan bayramını kutlar, yeni dönemde sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler dilerim.

Mümkün oldukça evde kalın, sağlıkla kalın.

Selçuk Şağban
Yönetim Danışmanı